Çok Hızlı - 14

Pazartesi Murat arayıp geldi, onu işe aldım, arabaları kontrol edecek, bakım vs. yaptıracak, alış verişleri yapacak, Hatice teyzenin ihtiyaçlarını karşılayacak, İnşaat vs. işlerini kontrol edip bana raporlayacak, gerektiğinde şoförlük yapacaktı. Günlük yükümün yarısını ona aktarmıştım, evlerin inşaatı çok hızlı ilerliyordu, Behiye abla ve Fatma ile inşaatları kontrol ettik, iç dizaynı kalmıştı. Bir iç mimar, bir de peyzaj mimarı ile anlaşmıştık, bir ay içinde evin içine girebilecektik, müştemilatlar bitmiş, havuzlar hazırdı. Arazi giriş kısmı dar sonra genişleyen hafif eğimli bir yapıdaydı, müştemilatların olduğu bölüm aşağıda kalırken mesela ben havuza girerken giriş kısmından onlar beni göremeyeceklerdi, Behiye abla ile benim villa arası 450 metre, ana girişten evlerin olduğu alan 400 metre vardı, müştemilatların olduğu ana girişin eni 250 metreydi, yani aynı arazide olmamıza rağmen mahremiyet tam olacaktı. Kendi villamın yanından dışarı çıkılabilecek gizli bir kapı koydurdum, duvarların altından tünellerle 3 demir kapıdan geçilerek 50 metre ötede kimseye söylemeden alıp küçük bir garaj ve kulübe yerleştirttiğim tel örgülü 2 dönümlük araziye çıkılıyordu.

Günlerim işlere koşup, her zamanki seks faaliyetleri ile geçiyordu, bu arada Konya'ya gitmek istemeyen Nur kocasına boşanma davası açmış, Güzin ile üst katta kalmaya başlamıştı çünkü Ümit sevgilisini annesinin evine getirmiş orda yaşamaya başlamıştı. Bir akşam üstü bürodan arka kısma geçtim, Nur'a bir şeyler uydurup arka tarafa gelmesini istedim, kısa bir şort ve askılı bir bluzla geldi. Sarılıp oturduk, konuşmaya başladık ama birbirimize dokunmaya devam ediyorduk.

-"Güzin'e ne dedin?"

dedim. Nur,

-"Onu da getirdim!"

dedi ve kapının ardından Güzin çıktı. Nur ilk defa olması nedeniyle çok tutuk davranmasına rağmen Güzin onu çabuk havaya soktu, ikisi birlikte iştahla yarağımı yaladılar, Güzin arada Nur'u öpüp amını yaladı, Nur bunlara karşılık veremiyor, ne yapacağını kestiremiyor, sanki ikilemde gibi davranıyordu. Sanki sürekli kafasında neden sevdiğim adamı paylaşıyorum ile bunu yapmalıyım, alışmalıyım, yoksa bunca kadın beni parçalayacak sorularıyla kendini sekse veremiyor ama bir yandan da tenime değdiği, bana dokunabildiği anlarda mutluluktan havalara uçuyordu. Güzin her zamanki gibi sınır tanımaz bir halde, Nur'a,

-"Ben de en başında senin gibiydim ama bunun zevki başka!"

deyip, ya yarağıma oturup kalkıyor ya da ağzına alıp döllerimi yutmak için sabırsızlanıyordu, o tür zamanlarda Nur sadece dudaklarıma yapışıp üstümde zıplayan Güzin'den gözlerini kaçırmaya çalışıyordu. Güzin orgazm olup kenara çekildikten sonra ancak Nur ile sevişmeye başlamıştık, Güzin sevişmemizi izleyip biz boşaldıktan sonra,

-"Anladım..."

dedi birasından bir fırt çekerek,

-"Biz hepimiz sana, sen Nur'a aşıksın!"

dedi. İşimiz bitince iyi geceler dileyip yukarıya çıktılar, onlar gidince kaynanamı aradım, müsaitse kızı sevmeye geleceğimi söyledim.

-"Aramana gerek yok burası da senin evin, ne zaman istersen gelebilirsin!"

dedi. Gittiğimde kızım,

-"Ba-ba!"

diye kucağıma atladı. Onunla geçen 10 dakika çok güzeldi ama sonra mızıldanmaya başladı ki bu uykusu geldi demekti, bu kez kızımı ben yatırdım, içeri geri döndüğümde kaynanam masa hazırlamıştı, yemekten çok meze vardı ama içki yoktu.

-"İçecek yok mu?"
-"Kalmadı!"

dedi. Telefon edip 5 büyük şişe rakı, viski, votka ve 2 kasa bira istedim, 10 dk sonra malzemeler kapıdaydı, kaynanam içkilerin çokluğunu görünce,

-"Ne yaptın?"
-"Dursun, gelip gittikçe lazım olacak!"

dedim. Malzemeleri kiler gibi kullanılan odaya koydurdum, rakı açıp içmeye başladık. Kaynanam tutuk ve tedirgindi, ben dört yudum aldığımda o dudağına değdiriyor içmiyor gibiydi, ben ikinci kadehi bitirdiğimde o daha yarım kadehteydi. Villa inşaatlarının bitmek üzere olduğunu söyledim.

-"Güle güle otur!"
-"Güle güle oturalım!"
-"O ne demek?"
-"Kızımı yanımda, onu da senin yetiştirmeni istiyorum, oraya taşınacağız!"
-"Ama nasıl olur..."

derken sözünü kestim,

-"İstersen burası da durur, bizden sıkılıp bunalınca kaçarsın!"
-"O nasıl söz?"
-"O zaman eşyalı kiraya veririz!"
-"Yaa sana engel olurum, gençsin, bayan arkadaşların olur vs. zorda kalırsın..."
-"Onları kızımın olduğu eve getirmem merak etme, olmaz ya hani olursa!"
-"Millet öyle demiyor ama!"
-"O ne demek?"
-"Geçen Hacer ablaya uğradım, Orhan oğluma takılan kocasını boşuyor dedi bana laf soktu!"
-“Benle ne alakası var?"

deyip durumlarını anlattım.

-"Hımmm, hımm..."

deyip dinledi. Bir ara mutfağa gittiğinde ben de peşinden gidip yine tezgah ile arama alıp bu kez sırtı dönük boynundan öpüp,

-"Düşündün mü?"
-"Çok düşündüm ama sen kızımın kocasısın!"
-"Ben sadece torununun babasıyım, kızın da, kocan da yok artık ve hayat akıp gidiyor!"
-"Doğru söylüyorsun ama..."

dediği anda ters çevirip dudaklarına yapıştım. Kaynanam gerçekten işi biliyordu, dili ile dilimle oynuyor, sadece dudakları ile öpüşmüyor, resmen tüm çenesi yüzü ile öpüşüyordu, elim tişörtünün altına kaydı, göğüslerini sıkmaya, uçlarını okşamaya başladığımda dili dudakları daha hızlı çalışır hale geldi. Altında basma tabir edilen tam diz hizasında bol bir etek vardı, ellerini tezgaha koyup belini geriye doğru çıkartıp eteğin altına kafamı soktum, altında yine tanga vardı ama bu kez kırmızıydı.

-"Hep tanga mı giyersin?"
-"20 yıldır normal külot giymedim hiç!"

dedi. Önce kalçalarını iki elimle okşayıp, öpüp yaladım, küçük ısırıklar attım, sonra kalçalarını tokatlayarak biraz daha kaldırıp dilimi tanganın yanında amı ile buluşturdum, yaladım, emdim sonra da iki parmak hareketine geçtim. Sadece,

-"Immmh, ohhhh!"

diye mırıltılar çıkarıyor, kalçalarını sağa sola savuruyordu, ben amından akan sularla klitorisine tokat atarken klitorisi öyle büyümüş amından çıkmıştı ki her dokunuşumda kaynanam yerinden sıçrıyordu. Kafamı ************* çıkardım, nasıl bağırmayıp o sesleri çıkardığını merak etmiştim, tezgahtan aldığı tahta kaşığın sapını ısırmış meğerse, kaşığı ağzından çekmeye çalıştım, resmen çenesi kilitlenmişti, ***** aldım, dişlerinin izleri kaşığın sapındaydı. Elinden tutup yatağına götürdüm, kıyafetlerimiz üzerimizdeyken,

-"Şimdi... Tamam mı, devam mı?"

dedim. Gözlerini gözlerimden kaçırıp,

-"Devam!"

dedi kısık bir sesle. Kendi ellerimle soyup yatağa uzattım, gece lambasının ışığında muhteşem görünüyordu, kendim de yavaş hareketlerle soyundum, kaynanam yatakta doğrulup yatağın kenarına geldi, ben ayaktayken eline aldığı yarağıma önce küçük bir öpücük kondurdu sonra da yalayıp ağzına aldı ve sakso çekmeye başladı. Sanırım yarım saat sakso çekti ve

-"Çenem ağrıdı!"

deyip yanıma yattı, yutkunup

-"Nasıl bu kadar tutabiliyorsun, kocam şimdiye 10 kere boşalırdı!"

dedi. Halbuki bilse hem haplıyım, hem de bu gün kaç posta sikiştim. Kaynanamı yatakta dört ayak haline getirip sadece yarağımı amcığına sürterek iki kez orgazm ettim, mutfakta da en az iki kez orgazm olmuştu. Yarağımı amına köklediğimde ikimiz de derin bir ohhhh! çektik. Kaynanam,

-"O plastiklerle sikişmekten amım da plastik gibi oldu, daha derine sok, daha hızlı sik!"

diye inlemeye başladı.

-"Artık burdayım, o plastiklere ihtiyacın yok, kanlı canlı yarağım hizmetinde!"

dedikçe kalçalarını bana vuruyor, kalçalarını kıvıra kıvıra yarağımı amının dudaklarına kadar çıkartıp geri alıyordu.

-"Offf, harika bu, keşke geçen sefer kabul etseydim, kaç sikiş kaçırdım!"

diye inliyordu.

-"Artık her istediğinde emrinde, villaya geçince de gece gündüz sikeceğim!"

diye pompalıyordum amına, sonra kaynanam,

-"Bitttim ben, bitirdin, ohhh, ben böyle sikiş görmedim!"

diye diye orgazm olup yarağımdan kaçtı. 31 çekerek üzerine eğildim, döllerimi göt deliğine gelecek şekilde kalçalarının arasına attırdım, kaynanam çekmeceden aldığı kağıt mendille silinip temizlendi, biraz dinlendik, yeniden öpüşerek birbirimize dokunmaya başladığımızda elimi götüne atıp,

-"Burdan yedin mi hiç?"
-"Hayır, hiç yapmadı ama ben plastik yarakla iki kez denedim çok canım yanınca bıraktım!"
-"Gel o zaman açalım yolu!"
-"Acır!"
-"Rahat ol!"

dedim. Şifonyerin üzerinde duran Bebe yağına uzanıp parmağıma ve göt deliğine bolca döküp alıştırmalara başladım, bir kaç dakika sonra orta parmağım komple içindeydi, parmağımı çekip yarağımın kafasını dayadığımda acıyacak diye götünü kaçırmaya çalışıyor, iki elimle belinden tutmama rağmen kendini kasıp öne kaçıyordu. Yarağımın kafasına döktüğüm bebe yağı yüzünden kayıyor, yarağımı göt deliğine bastırdığımda küçük bir kalça hareketiyle kayıp gidiyordu, elimle kökünden tutup göt deliğini hizaladım, tek seferde olması en iyisiydi, bastırınca yarısına kadar girdi ama bağırışına kız uyanacak diye bir an korktum. Kıpırdamayıp bekledim, o da çırpınmayı kesti, bir süre öyle durduktan sonra yavaş yavaş hareketlendim, baktım o da karşılık veriyor, milim milim götüne köklemiştim ve şimdi daha rahat hareket ediyorduk. Elimin biri göğüslerinde, biri amcığında yarağımın hareketlerini götüyle o yönetiyordu, artık ben sadece biraz ileri biraz geri yapıyor, o kıvırıyor, ohlar ahlar çekiyordu, sonra,

-"Gerçekten söyledikleri gibiymiş!"
-"Ne diyorlardı?"
-"Bir kez götten ye bir daha vaz geçemezsin diyorlardı! Evet beni hep götten sik Orhan!"

deyip kalçasını bana bastırıyordu. Şehvetli kadındı, aklımdan bir an karım da böyle olsaydı sanırım bunca kadın hayatımda olmazdı diye geçti. Elim de amında çalışırken kaynanam orgazm olup,

-"Döllerini götümün derinlerinde istiyorum!"

diye bağırdı. Kırar mıyım kaynanamı, götünün içine boşaldım. Sabaha karşı yarağımda ıslaklıkla uyandım, kaynanam sakso çekiyordu, hava yeni aydınlanıyordu, kız uyanıp mırıltıları gelene dek sikiştik, sonra ben kalkıp oturma odasına geçtim, küçük te olsa ilerde hatırlar falan, ne olur ne olmaz diye...

Evler komple bitmiş ve açılışa hazırdı, bu arada Sevgi ve Hikmet'i işlerinden istifa ettirmiş ve müştemilatın birine yerleştirmiş, birine Muhittin abi ile Murat'ı, diğerine de Nur ve Güzin'i oturtmuştuk. Fatma ile Behiye abla bir villada, ben kaynanam ve kızım bir villadaydık, tüm binaların temizlik işlerini Sevgi ile Hikmet, tüm arazinin bakımını bahçe işlerini Muhittin abi, satın alma ihtiyaç ve şoförlük işlerini Murat halledecekti. Bir pazar günü mangalları yakıp eve hoş geldin partisi yapmaya karar verdik, dışarıdan sadece Dr. Ahmet ve Merve davetliydi, havuz başında başlayan parti, kızımla kaynanamı, doktorun iki oğlunu, Sevgi'nin kızı ile Nur'u benim villaya göndermemden sonra grup seks partisine dönüştü, bir süre sonra masa altından Fatma'nın elle muamelesine karşılık veren Dr. Ahmet karısı Merve Murat'a sakso çekerken arıza çıkardı. Hikmet ve Murat yardımıyla Muhittin abinin yarağını ağzına aldığı pozisyonda fotolarını çekip kimseye tek kelime etmemesini, karısı ve kendisinin çeşit çeşit yaraklar ağzındayken fotolarını gösterip Dr. Ahmet'i devre dışı bıraktık, sonra Merve, Fatma, Sevgi, Güzin, Behiye abla, Muhittin abi, Hikmet, Murat ve ben inanılmaz seks dolu bir gece geçirdik. Daha sonra Merve’de kocasından boşandı...

Fırtınalı ve çok hızlı bir 10 yıl oldu. Nur'dan iki oğlum oldu, Nur, kaynanam, kızım ve oğullarım villamdayız, çevredeki arazilerden bir kısmını daha alıp güzel bir idari ofis yaptık, işler genişledi, bir sürü yeni eleman aldık, iş yerine toplantıdan toplantıya gidiyoruz. Güzin ile Murat yakınlaştı ve bir kız çocukları oldu, Muhittin abi de artık villada Behiye abla ve Fatma ile yaşıyor, Muhittin abi çaptan düşer gibi olmasına rağmen, kimseye söylememesi kaydıyla haplarımla tekrar ayağa kaldırdık.

Her ne kadar benden olduğunu söylese de Sevgi ile Hikmet'in bir kızları daha oldu. Merve, Muhittin abiden boşalan müştemilatta yaşayıp güzellik salonu işine devam ediyor, oğulları kocasında kaldı ama gelip gidiyorlar, hele ki havuz sezonunda...

10 yıldır cambazlık yaptığım tek kişi kaynanam, ondan kimsenin haberi yok, onunla da sevişmek için o gizli geçidin sonunda kimsenin bilmediği kulübeyi kullanıyoruz. Nur ise hiç bir zaman gruplara girmiyor, o evde kalıp her şeyi kabulleniyor, tüm bunlar,

-"İkinci çocuğu düşünmüyor musunuz?"

diyen Sevgi sayesindeydi...
Published by afuygun
3 months ago
Comments
Please or to post comments