Bir Aile Olmak 8
Ablam dinlenirken diğer ablamın isteği doğrultusunda geçen aldığım malzemelerle Yıldız ablanın Mitsubishi’sini toparlamaya giriştim. Arabalara kendimi kaptırmak çok kolay oluyordu, ablamın arabası cidden deli makineydi, böyle iyi bir seçimi nasıl yapmış merak ediyordum. Arabaya genel bir bakım yaptım, yağını falan değiştirdim bir de güzelce yıkayıp belli noktalara cila çektim, garajın kapısını araladığımda akşam çökmüştü bile. Avustralya gerçekten yeryüzündeki cennet gibi bir ülkeydi, bir de böyle güzel hurileri olunca insan mutlu olmaktan başka bir şey yapamıyordu.
Garajın salona açılan kapısında bir hareketlenme sezince arkama döndüm, Yıldız ablam kısa beyaz vanslar, *** şort ve kısa bi tişört giymiş beni kesiyordu.
-hayırdır işten gelmişsin?
-ohoo geldim, yıkandım, hazırlandım, sen de iyi hazırlanmışsın gerçi, haha
-eh güzel arabaya güzel bakimm
-eline sağlık küçük piçim benimm
diye gelip dudaklarıma hızlı bi öpücük kondurdu.
-yorgun musun?
-bugün daha iyiyim ama ablan hastaymış yazık, hiç onu yemekle uğraştırmayalım bi on dakikalık mesafede McDonald’s var gidip drive by dan hemen bir şeyler alalım Orkide’de aç hadi
deyip direksiyona geçti ben de ablamın soluna oturdum. Direksiyonların ters olması çok garip geliyordu, yol boyunca ablamla gülüşe eğlene günlük bir sohbet ettik, gerçekten huzurlu bir akşamdı. Bir süre sonra tek katli geniş otoparklı McDonald’ın önüne geldik, ablam arabayla pencereye yaklaşıp siparişlerimizi iletti, 10 dakika sonra paket paket hamburger ve patatesi kucağıma almıştım, paketleri tam arka koltuğun ayak kısmına yerleştiriyordum ki ani bir frenle araba sarsıldı, kafamı kaldırdığımda başka bir aracın ani bir manevrayla önümüzü kestiğini gördüm. Arabadan Francis ve 2 arkadaşı inip bizim arabaya doğru yürümeye başladı, önce şoför camına yaklaştı ve ablama bi laf attı. Ne konuştuklarını asla anlamasam da ablamın baya hararetli bir şekilde tartıştığını görebiliyordum.
-Abla iniyorum ben bu ibne dayağı hak etti.
-aşkım hayır nolur dur, bir şey demiyor, onun mizacı öyle, barışalım falan diyor
-Onu seni dövmeden düşünseymiş, bak zaten hırsımı alamadım...
-aşkım hayır bak nolur. Ona dönecek halim yok.
-abla bak zaten sen beni sevmediğini ve başkasını sevdiğini söylesen bile ben sana baskı yapmam, hayatından çıkarım ama bu ibne olmaz affetmene bile izin vermem, bir de yolumuzu kesmiş, delirtiyor beni
-Kenan saçmalama Allah aşkına, daha ne kadar sana aşığım dicem, halledicem ben bunu, göndericem bekle
deyip arabadan indi. Gergin gergin elemanın hareketlerini izliyor ama ablam konuştuğu için olduğum yerde duruyordum, bi on dakika kadar tartıştılar ama fitil tam olarak Francis yüzünden koptu. Ablam tam ona öfkeyle arkasını dönmüş arabaya yürüyordu ki Francis belinden kavrayıp ***** kendine çevirdi ve kafasını kaçıran ablamı ***** tutup öpmeye başladı, işte o an ablamı o şekilde gördüğüm ilk gece biriken öfkemin patladığı andı. Arabadan ne ara indiğimi anlamadan ikisinin yanında bittim, ablamı belinden çekip ***** tutulduğu ellerden kurtarıp geri ittim, sonra da Francis’i sersemletecek şekilde tam burnuna bir yumruk indirdim. Kattırt sesi resmen otoparka yayıldı, elemanın burnu mahvolmuştu, diğer iki arkadaşı koşarak üstüme atıldı, bir tanesine vurabildim ama öteki o ara beni kavradı diğer piçte karnıma bir iki yumruk geçirip beni düşürdü, bir ara ayaklanıp beni tutana geçirdim ama tam da o sırada Francis kalkıp yanağıma şaşırtıcı derece güçlü bir darbe indirdi. Sayı üstünlüğünden dayak yemeye başlamıştım, beynim dönüyordu, en son yerde tekmelendiğimi ve ablamın çığlıklarını hatırlıyorum sonra da ablamın elinde telefonunu tutarak onları uzaklaştırdığını. Sanırım onları polisi çağırmakla falan tehdit etmişti.
Francis ve diğerleri arabaya atlayıp kaçmaya başlayınca erkekliğe de bok sürdürmemek için hemen ayağa kalktım ama güzel dayak yemiştim, özellikle kollarla vücudumu koruduğum için tişörtten gözüken yerlerimde ve muhtemelen sırtımda morluklar vardı, dudaklarım ve burnum sağlamdı ama Francis’in yumruğu kesin gözümü ve çevresini morartmış olmalıydı. Ablam destek olup beni arabaya bindirdi, bir süre nefeslendik, tam o sırada ablam hüngür hüngür ağlamaya başladı, kendi halimi bırakıp onu teselli etmeye başladım.
-güzelliğim, aşkım ablam nolur ağlama yok bişey, iki sıyrık sadece, ben çok dayak yedim bişi olmaz
-ya aşkımm
diye sarıldı bana ama hala ağlıyordu.
-Bok gibi biriyimmm benim yüzümden oldu hep, sana bela ettim, aileme bela ettim
-abla ağlama bak bişi yok
-aptal bir orospu gibi bu piçin dediği her şeyi yaptım, kendimi düşürdüğüm duruma bak, keşke bana yapsaydı her şeyi de senden uzak dursaydı, delirecem öfkeden, çok üzgünüm ablacım, çok özür dilerim
-abla ağlama
-özür dilerim, özür dilerim...
Tam o an sinirlenip ablamın çenesine yapıştım. Şaşkınlıkla yaşlı gözleriyle yüzüme baktı, Yıldız’ım yıldızlar kadar güzeldi,
-sen hala dediklerimi anlamamışsın ablacık, ben bu aileye aşık olduğumu söyledim, sana aşık olduğumu defalarca söyledim, bu çok iyi sakso çektiğin ya da seni sikmek istediğim için uydurduğum bir cümle değil, sen benim ablamsın, benim kanımsın ve seni çok seviyorum, seninle geçirdiğim her an cenneteyim sanki, ayaklarının tabanlarından, sac tellerine her şeyine bayılıyorum ve senin için o Francis denen ibneyi de öldürürüm gerekirse gözümü kırpmadan ölürüm de anladın mı? Şimdi özür dilemeyi kes ve sunu kafana sok, sen, Asya ve Orkide benimsiniz, sizin için aldığım her darbe bana öpücük gibi gelir.
Arabada 1 dakika boyunca nefes nefese öylece kitlendik, elim ablamın tatlı yüzünü sıkıştırıyordu. Ablam bir an da göz yaşlarını silip üstüme çıktı, kucağıma oturup dudaklarıma yapıştı. Otoparkın ortasındaki arabada deli gibi öpüşüyorduk, bir yandan elleri boş durmuyor pantolonumu açmaya çalışıyordu.
-ablaaa
-erkeğim benimmm, seni çok seviyorum Kenan, hayatımda ilk kez aşık oldum, sana asla kıyamıyorum, seni hak edecek hiçbir şey yapmadım, şu hayatımı hep bok gibi yaşadım, sırf babamı kızdırmak için bulduğum erkeğin altına yattım ama seni tanıyana kadar hiç kimseyi gerçekten sevmedim.
Eliyle kalkmış olan sikimi dışarı çıkarıp bir çırpıda şortunu çıkararak beni içine aldı, sıcacıktı ve olayın anıyla kendimi zevkten kaybettim, kontrol daha çok ablamdaydı, arabayı gırç gırç sesleriyle sallaya sallaya üstümde deli gibi zıplamaya başladı, ben sadece ara ara tişörtü üzerinden memelerini elliyor, elimi belinde kaydırıyordum.
-ohhh erkeğim benim, canim erkeğimmm, güzel kardeşimmm, babamın yaptığı tek doğru şey sensin, o orospu evladının bize miras bıraktığı tek güzel şeysin, seni çok seviyorum Kenan, nolur ömrüm boyunca yanında olmama izin ver...
-sen benimsin, hep yanımda olacaksın...
-sadece seninimmm, yemin ederim sadece sana aitim, bundan sonra bu kızı yalnız kardeşi sikerr
-ohhh ablaaa
-gel aşkımm, gel yakışıklımm, ablanın içine boşalt döllerini, ablana gelll
anın ve açık alanda olmanın heyecanıyla kendimi kontrol edemeyip bu sözlerin üzerine boşaldım, ablam sadece dudaklarıma yapışıp hafif hafif titreyerek boşalmamın bitmesini bekliyordu, daha sonra şortunu çekip hiç temizlenmeden yanağıma bir öpücük kondurdu, eve doğru sessiz bir dönüş yolculuğu yaptık, kapıdan girdiğimizde
-nerde kaldınız ya öldük açlıktan!
diye bizi azarlamaya başlayan Asya ablam halimi görür görmez,
Kenannn noldu?
diye çığlık çığlığa yanıma koştu, bir de sarılıp onu sakinleştirmem gerekti. Odasından koşarak yanımıza gelen Orkide’nin de yüzü bembeyaz olmuştu...
-abi iyi misin? Noldu abicim?
Kanepeye çöküp
-bi durun kızlar
diye onları hafifçe azarladım, sonra da Yıldız öfkesinden ara ara İngilizceye dönerek diğer ikisine olanları anlatmaya başladı. Normalde günlerdir bana pek yanaşmayan Orkide kolumun altına girmiş bana sımsıkı sarılmıştı. Saçlarından yeşil elma kokusu yayılıyordu, güzel küçük kardeşimin her zerresi ayrı güzeldi, adını taşıdığı gibi o bir çiçekti, benim çiçeğim, saçlarını koklaya koklaya öpmeye başladı, ben öptükçe gülümseyip gözleri parlayarak bana bakıyordu. Her öpücükte sanki iyileşiyordum, Yıldız ablam olayı anlatmayı bitirdiğinde Asya ablam
-orospuu çocuğu Francis, benim kardeşime dokunur ha, ben de onu mahvetmezsem adım Asya değil
-abla dur sakin oll
desem de durulacak gibi değildi. Mahkemeden şundan bahsederek içeri gidip bir ilk yardım çantasıyla döndü ve yaralarıma pansumana başladı. Her yarama dokunduğunda üçü de sanki kendi canları yanıyor gibi irkiliyorlardı ama bir erkeğin yanında 3 tane melek kokulu, sut beyazı tenli Elf kızı olunca ve bunlar onun siktiği kardeşleri olunca acıya odaklanma zordu. Pansuman işi bitti, gecenin ilerleyen saatleri olmuştu, artık benim de olayları bir düzene sokmam gerekiyordu. Yıldız karşı kanepede oturmuş İngilizce olarak Asya ablama bir şeyi anlatıyordu, muhtemelen olayla ilgili bir şeylerdi.
Telefondan internete girip dönüş biletimi ayarlamaya başladım, zaten tarihi belliydi ama checkin yapmak gerekiyordu, hem vizem bitmek üzereydi hem de Francis’le dalaşa dalaşa kendimi ülkeden sınırsız kovdurma ihtimalimden korkmaya başlamıştım, kızları da onunla yalnız bırakma niyetim yoktu ama Asya ablama gerekirse koruma tutması için para verecek, 4-5 ay sonra işlemleri tamamlayıp hemen tekrar dönecektim. Orkide
-abi napıyorsun sen?
diye bana çıkıştı.
-bişey yapmıyorum Orkide’cim dönüş checkinini yapıyorum, 3 gün kaldı bilete.
Ben böyle deyince oda resmen buz kesti, ablamların konuşması da bıçak gibi kesilmişti.
-n… ne kadar kaldı dedin?
diye şaşkın bir sesle sordu Asya ablam
-abla konuşmuştuk ya nerdeyse 1 aydır buradayım, vizem bitmeden çıkmam lazım çok özleyecem sizi ama sabredelim, 5 ay sonra geri dönücem inşallah. Bi işleri rayına oturtsam yeter
-5 ay mı oha
diye çıkıştı Yıldız
-yaa abi hayır nolur gitme
diye Orkide yüzünü göğsüme gömdü, gözleri dolu doluydu..
-Kenan 1 ay mıydı tam vizen ablacım, ben gelişinin heyecanından dönüşünü hiç düşünmedim yaa
-evet ablacım doldu artık, ben eve yolcuyum
-ya öyle deme ablacımmm nolur senin evin burası
-ablacım siz benim evimsiniz zaten ama kanunlar belli üzülmeyi, hem belki ayarlar Türkiye’ye tatile gelirsiniz ben dönene kadar olmaz mı?
-ya bakarız da 1 gün ayrı kalamam ben senden 5 ay ne ya?
diye yakındı Asya
-abii nolur gitme, bi yolu yokmu ya, ben de gitmeni istemiyorum, nolur yalvarırım beni bırakma
dedi Orkide’m. Sarılıp iyice kucağıma aldım minik bebeğimi..
-Orkide’m, abisinin aşkı, gelicem geri söz
Orkide sessiz sessiz ağlıyordu şimdi, Yıldız’ın yüzünde bile çok üzgün bir ifade vardı.
-abla aslında benim aklımda bir fikir var ama Kenan ve siz ne düşünürsünüz ben bilmiyorum?
-ne gibi?
diye sordu Asya ablam.
-abla şey... biz nüfus kayıtlarında tr doğumlu değiliz zaten, eee Kenan zaten babamın nüfusunda değil, resmi olarak bizi kardeş kılan hiçbir şey yok, şey yapsak Kenan’da isterse, Kenan’la ben evlensem.
Bu laflar üzerine istemsizce gülmeye başladım...
-Yıldız ablacımmm evlenme teklifi diz çökerek yapılır yalnız
diye çıkıştım ona
-off sus şerefsiz, üzüntüden kafayı yedim, bi de benden dayak yeme, sana soran yok, kalmanın tek yolu buysa benimle sike sike evleneceksin
-okey, sakin
diye güldüm yine, Odadaki kimse bu fikre nedense çok şaşırmış gibi değildi.
-Yıldız düşünmedim mi abacım ben bunu sence, senin 2-3 defa karakol kaydın var, vatandaşlık için para karşılığı evlendiğinden şüphelenip senin yabancı evliliği yapman durumunda seni çok araştırırlar, eh yeterince araştırıp Kenan’ın bağlantısını bulurlarsa bu şansı tamamen kaybederiz, ben evlilik işini ilk kendim için düşünmüştüm. Kenan’la evleniriz onu burda tutarım diyordum ama Dan şerefsizi de İsveç vatandaşı normalde ve nişanlandığımız için eğer ikinci defa yabancı evliliğine kalkışırsam beni de araştırabilirler. Kaydı kuydu tertemiz bir evlilik yapması lazım Kenan’ın ama biz bunu yapamayız başka bişi düşünmemiz lazım
-niye başka bir şey düşünüyoruz?
diye öfkeli bir ses yükseldi kucağımdan
-Orkide’m neye kızdın?
-maşallah ablacım ikiniz de kendinizi düşünüp sonuca varmışsınız, kimse bana bir şey sormasın zaten! Madem böyle bi yol var niye kimse bana danışmıyor?
-Orkide’cim sen bunu dert etme abini bi şekilde burda tutcaz
diye açıklamaya çalıştı Asya.
-hayır ablacım, ben tutucam abimi burada, asıl siz endişe etmeyin! Bana teşekkür edersiniz sonra, benim kayıtlarım tertemiz, okul mezuniyetim sorunsuz, suç kaydım yok, ilişkim yok, ideal evlilik benim evliliğim, en kısa zamanda işlemlere başlayıp abimin vizesini uzatalım
dedi kararlılıkla. Ablamlar itiraz etmek için açtılar ağızlarını sonra da bu fikir nasıl akıllarına gelmemiş ona şaşırır gibi sessizleştiler. Muhtemelen Orkide’yi hep küçük düşünüyorlardı ama Orkide 20 yaşına girmek üzereydi. Orkide’de bunu destekler gibi kucağımda kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime dikti, ilk kez keskin bakıyordu, kendinden emin ve sahipleniciydi, o minik prensesin hırslı olduğunu görmek beni garip bir şekilde azdırmış sikim sem sert olmuştu, kucağımda oturan Orkide’nin pürüzsüz bacaklarına deli gibi baskı yapıyor olmalıydı ama Orkide hiçbir şey demedi, gözlerini ayırmadan bana
-sorun yok canım abicim, ben abimin karısı olacağım sen de hep yanımızda kalacaksın!
Yeni hayatımızın eşiğinde o geceyi planlar yaparak tamamladık. Ablamlar geceden bir sürü belge gerektiğini söyleyip bilgilerimi aldı, 3 gün içinde başvurunun bitmesi gerekiyordu. Sabah uyandığımda Yıldız ve Asya evde olmayınca bu yüzden şaşırmadım. Orkide yanağımdan öperek uyandırdı beni...
-günaydın güzellik
-günaydın canım abimm
deyip geniş ağzıyla gülümsedi
-ohh yerim
deyip ben de onu öptüm
-abicim hadi kalk artık sana kahvaltı hazırladım
Kalktım, Orkide Asya ablama göre daha basit bir aşçıydı, biraz sosis ve ekmekle karnımızı doyurduk, sonra ablamlarla telde konuşup durumu öğrendim, belgeler için Canberra’ya gitmeleri ve bir iki damga bastırmaları gerekiyordu çünkü Sydney’deki konsoloslukta sorun vardı.
-ablanla azcık yol çekecez ama sorun yok aşkım yarın ordayız, Orkide’yle birbirinize dikkat edin
-tabi aşkım kusura bakma uğraştırıyorum sizi
-saçmalama yakışıklım, ablan seninle geçirdiği her dakikaya kurban olsun, sen bi yanımızda kal da her şeye değer aslanım benim
Telefonu öylece kapattık. Orkide’yle o sabah biraz dolaştık, hava sıcaktı ama Sydney’de parklar bahçeler çok güzeldi, Orkide bütün gün hayallerinden bahsetti, nasıl bir gelinlik sevdiği falan
-Orkide’m kusura bakma senin de hayallerini çaldık, ilk evliliğine konmuş olduk
-ne alakası var abicim benim gayet hayalimdeki gibi, hatta hayal kurarken senin kadar iyi bir erkekle evlenmiyordum...
-sonrakini iyi seçersin güzellik
-off abi sonrası deyip durma, hani sen onaylamadan kimseyle çıkamazdım
-ben onaylamam demedim ki aşkım düzgün biri olsun sadece
-düzgün erkekler çok sarmıyor abicim ben biraz çapkın seviyorum
-öyle miii, kimmiş bu çapkın
diye dalga geçtim
-sen tabiki abi kim olacak ahaha
-Orkide’m ne çapkınlığımı gördün?
-ay abi konuşturma beni...
-hayırdır kız bi aydır uslu uslu oturuyorum evde
-abi evde oturuyorsun da uslu değilsin, beni çocuk mu sanıyorsun?
Olay ciddileşince bi garip hissettim...
-Orkide abicim ne alaka?
Orkide bana kızgın olduğu zamanki gibi hafif kızardı,
-ya abi sen de ayni davranıyorsun, ben olaylara değil bana çocuk gibi davrandığınıza kızıyorummmm! Ablamlarla seviştiğini bilmek için dahi olmak mı lazım?
-...
-abicim yani... garip hissetme diyecem ama hissedeceksin. Sorun değil, ben de ilk başta çok ama çok şaşırdım ve garip hissettim ama sonra ne bileyim... zaten ben de sana karşı farklı hissediyordum ve ablamlara kızamadım. Önce Asya ablamın sana bakışlarını sezdim, o normalde erkeklere mesafeli ve soğuk davranır Dan’le bile nasıl sevişirdi çok şaşırırdım, mecbur gibilerdi birbirlerine ama Asya ablam sana dokunmak için deliriyor, her fırsatta yanında bitiyordu, bi de bi kere banyoda çıkardığın tişörtü koklarken yakalamıştım.
-ne?
-cidden ahahaha... tam onu sindirirken Yıldız ablamla ilişkin 180 derece değişti ki o çok garipti, yani Asya okey ama Yıldız’ı kendine aşık etmek... sadece seks sandım başta ama gözünü senden alamıyordu, sen olmayınca seni merak edip salak salak gülüyordu falan.
-Orkide’cim biz sana söyleyecektik...
-sorması ayıp ama ne zaman? O konuda çok kızgınım size...
-aşkım şey...
Öğleden sonra sıcağın alnında bu konuları konuşurken iyice gerilmiştim.
-özür dileriz aşkım sanırım seni küçük gördük, sanırım ablanlar sana karşı çok korumacı, garip hissetmeni istemedik..
-...
Orkide bu sözlerim üzerine baya sessizleşti, ben de çok zorlamak istemedim. Eve kadar onun scooterinde sessiz sessiz öylece geldik, aksam için bişiler sipariş ettik sonrasında da biraz tv izledik. Hava kararmıştı, Orkide’nin gönlünü almak istiyordum ama ne diyeceğimi de pek bilemiyordum, bu durum nasıl açıklanırdı ki?
-abi bu gece benim odamda uyur musun? Hep onlarla kalıyorsun.
Biraz duşundum ama usulca başımı salladım. Orkide’nin kokusu yine tüm evi kaplayıp beni mest etmişti ve odasında biraz konuşabilirdik. Odası çok tatlı bir odaydı, tatlı mobilyalar, makyaj eşyaları, elbiseler vs... mor duvarları vardı, ayı gibi Orkide’nin yatağına serildim, sonra Orkide yanımda üstünü değiştirmeye başladı, bana asla uzak davranmıyordu ama ilk kez bu kadar rahattı. Belini, bacaklarını iç çamaşırlı kalçalarını gördüm, sonra sutyenini çıkarıp minik memelerini bana bilerek gösterdi, oyalana oyalana geniş bi tişört giydi. Normalde bakmıyor gibi yapardım ama onu resmen ayı gibi izledim, rahatsız olmuşa benzemiyordu, Orkide’mden gözlerimi almak zaten zor olurdu.
-çoraplarını çıkar..
-efendim abi?
-yatağa gelirken çoraplarını çıkar prenses.
-t… tamam abicim de niye?
-ayaklarını da görmek istiyorum çünkü...
-şey... tamam abicim çıkarıyorum
Yavaşça çıkarıp attı çoraplarını. Ayaklarında oje yoktu ama şekli mükemmel 36.5 ayaklardı bunlar, memelerin ve güzel kalçasının altından bembeyaz ayakları da sikimi iyice dikti, o şekilde gelip yanıma uzandı, pikeyi üstümden atıp kollarımı açtım o da gelip sarıldı, bir süre öylece uzandık, saclarını koklayıp alnını öptüm.
-abisinin aşkı, seni kırdım özür dilerim. Daha düşünceli olabilirdim ama bizi affet, bu durum hepimiz için yeni...
-biliyorum abicim sadece garip hissettim kendimi, yani dışlanmış gibi...
-seni çok seviyorum aşkım ne dışlaması...
-evet sana çok kızdım ama aynı zamanda kızamadım da, bana sevgini gösteriyordun ama ablamlara azdığın gibi bana azmıyordun yani beni beğenmiyor demek ki onu suçlayamam diye düşündüm.
-o ne demek abicim
-yani ablamlarla sevişmek istiyor ama benle sevişmek istemiyor gibiydin ben de buna yordum, kızmamaya çalıştım ama sanırım kızdım, üzgünüm...
-Orkide sen benimle sevişmeyi istedin mi peki?
-yani ilk başta seni görünce sadece garip bi yakınlık hissettim, sonra bu his büyüdü, seni banyoda çıplak görünce falan... kocamandın, bir de sahiplenişin öpüşün, abicim demen. Ben babamı çok severdim ama o bana çok yaklaşmazdı, ben çok üzülürdüm, sen onun tersi gibisin, hiç olmadığı kadar iyisin, daha önce sevgililerim oldu ve bir iki kez seks de yaptım ama ne bileyim hiç senin banyodaki sırtını görünce ıslandığım gibi ıslanmamıştım...
-...
-özür dilerim abi... sonra ablamlarla ilişkini anlayınca daha da yükseldim ve kıskandım ama sen haklısın insan kime azacağını seçemez... kardeşin olarak seni çok seviyorum.
-ben de seni çok seviyorum Orkide, hatta tahmin ettiğinden çok daha fazla seviyorum. Seni görünce, bakınca resmen kalbim eriyor, o şekilli dudaklarına, geniş gülüşüne, minik gözlerine, her yerine bayılıyorum, saclarının kokusuna, çıtı pıtı vücuduna, tatlı ayaklarına, ojeli ellerine, şimdi abinle çok ciddi bir konuşma yapacaksın, buna hazır mısın?
-ş… şey, tamam abi, ne konuşması gerildim
-önce bir yanlış anlaşılma olmuş onu giderelim
deyip Orkide’yi belinden kavradım ve kucağıma oturttum. Ben sırt üstü yatıyordum o da sikimin üstündeydi, sikim kocaman olmuştu ve her kastığımda Orkide sikimin üzerinde yükselip iniyordu. Görüntü çok eğlenceliydi.
-şimdi abicim bu sana azmamış bi erkeğin siki gibi geliyorsa biraz yanılıyorsun
-abii
Orkide kızarmış ve nefesleri hızlanmıştı.
-senin o pürüzsüz çiçek bedenine ve ruhuna bayılıyorum küçük prenses ama ablanlarla ilişkimiz çok spontane ilerledi, ikisine de duygularımı ve şartlarımı belirttim onlar da olgun birer kadın olarak kabul etti, hatam seni olgun bir kadın görmemekti ama öylesin anlaşılan, senle de aynı konuşmayı yapalım ama sonuçları çok önemli okey mi?
-tamam abicim.
Elimi şortuna atıp bir çırpıda külotuyla birlikte çıkardım sonra da kendi şortumu çıkarıp attım. Şimdi çıplak sikimle arasında hiçbir şey yoktu, sikim yatay pozisyondayken üstüne oturttum, am dudakları hafifçe ikiye ayrılırken ayhhh diye inledi prensesim.
-Şimdi güzellik, öncelikle ablanları sikiyorum diye onlar benim fuck bodym olmuyor, bu işi böyle anladıysan kafandan ilk onu çıkaralım, ikisiyle de yaşadığım şey aşk, onları da seni sevdiğim gibi aşk ve ailevi duyguların karıştığı çok çok özel bir sevgiyle seviyorum, bu sevgiyi Dünya üzerinde sadece sana ve onlara duyabilirim, okey mi?
-okey abi
-şimdi ablanlarla şunu konuştuk, ben onların onlar da benim oldu, bu bir anlaşma, sevgililik hatta evlilik gibi, yani ben onları aldatmıycam onlar da beni, sadece birbirimize ait olucaz. Ben kıskanç biriyim, hele sizi kimseye veremem ama tabi siz benim olmak istediğiniz sürece geçerli bu, başka birine aşıksanız zorlama yok, güzel bir şekilde abi kardeş ilişkimiz sürer ancak sevişmeyiz çünkü o benim için sadece bana ait kadınlara yapabileceğim bişi...
-anladım abicim
-bu ömürlük bi anlaşma...
-peki şuan ablalarımı aldatıyor olmuyor musun?
-ikisi de senin ben de özel bir yerin olduğunu biliyor, seninle bunu konuşmadık ama onlar kalben anlaştığımız sürece ilişkimizin hangi konumda olduğunu umursamıyorlar, birbirlerini kabul ettikleri gibi seni de kabul etmeye hazırlar.
-...
-şimdi anlaşma şu Orkide’cik, sen de istersen karım olabilirsin, sana çok asığım ama henüz küçük sayılırsın, duyguların değişken, iyi düşün dünyada çok erkek var, evet sen çok güzelsin, karşına çok iyi erkekler çıkacak, başka bir aile kurabileceksin, bana ve ablalarına uymak onlar gibi benim aile soyuma devam zorunluluğun yok ama eğer istersen seni alacam onlar gibi karım yapacam, o saatten sonra benim sözümü dinleyeceksin, hayır dersen de şimdi giyinip mışıl mışıl uyuyacaz ve sen özgür kardeşim olarak istediğin hayatı yasayacaksın, bir daha bu konu hiç açılmayacak, iyi düşün prensesim
Orkide biraz nefeslendi, sonra yüzüme eğilip yavaş yavaş dudaklarımı öpmeye başladı. Kendi sevimli kardeşimin geniş dudakları beni hortum gibi içine çekiyor, resmen dudaklarından kiraz tadı geliyordu..
-mphh
-muahh Orkidem
-muahh muahh abicim
-ahh
-abi kocamansın ya
-yerim seni, sana kalktı
Yavaşça başını kaldırdı ve gözlerimin içine baktı...
-abi şartlarının hepsi kabulüm, cidden düşünmeme bile gerek yok, senden başka hiçbir erkek umurumda değil...
-ee
-ama benim de bir şartım var..
-söyle bakalım.
-beni öyle bir sikeceksin ki ablamlar gördüğünde hep hafiften kıskanacak....
-offf
diye inledim sikim iyice sertleşirken
-şimdi hayallerimi gerçeğe dökmenin ilk adımlarını atacaz ama önce şuna bi alıştıralım kendimizi
dedikten sonra kucağımda dikeldi, elini sikime atıp, yavaşça amına hizaladı ama ne kadar cesur dursa da biraz titriyor ve çekiniyordu. Onun benim minik prensesim olduğunu tekrar fark edip ona aşık oldum, iki belinden kavrayıp sertçe giriş kısmına başını dayadım,
-hazır mısın güzellik, abinin karısı olacaksın.
-off abi, hayallerimden iyiiii, hem resmiyette hem de gerdekte seninim
-ohh aşkım
-sen de benimsin abii, şimdi o koca şeyi içime doldurup beni senin yap
ahhh diyip biraz sikimi zorladım. Kocaman kırmızı başı Orkide’nin daracık amcığını yararken Orkide’nin gözleri geriye kaydı ve kasılarak kollarıma yapıştı,
-başı girdi abicim dayan az
-ağbiiiğ bu ne böyle yaaa
-çıkayım mı?
-sakın abi, asla, sakınnn, nolur çıkma
-Al o zaman
diye mırıldanıp, Orkide’yi kendime çeke çeke yarrağımı iyice derinlere soktum ve salyaları aka aka gözleri kaya kaya beni amının en derinliklerine alırken onu izledim,
-artık benimsin ufaklık ve delirecem amın sıcacık, kurbanın olayım sana, abisinin minik prensesi, agghhh
-abii, ölcem resmen, bu neee, sana en yakın eski sevgilim bile bunun yarısı kadardı heralde, uzunluk, kalınlık falan harikaaa
-ohh güzel kardeşimmm, minik Orkide'mmm, canim karımmm, o taytını yırtıp koklayarak ölmek istediğim amını sikiyorum şimdi..
-sik abi sikkkk, oyhh
deyip kucağımda hafif hafif hoplamaya başladı.
-Amım senindir, her şeyim senindir, lütfen ayhh, kendini affettir bana, beni de ablamları siktiğin gibi sik erkeğimmm, canım abimm
O hafif hafif hoplarken bir elim belinde diğeri bacağında ve hafiften çıplak ayağını okşarken ben de hareketlerimi hızlandırıp kardeşimi şap şap sesleri eşliğinde zıplata zıplata sikmeye başladım. Ritim harikaydı, resmen sanat eseriydi, gözlerimiz birbirine kenetlenmişken ilk kez ikimizde böğüre böğüre hızlanmaya başladık, anlaşılan gece uzun, zevk bol olacaktı.
Orkide’yi hoplattıkça çığlıkları artmaya başladı ve evin boş olmasının rahatlığıyla bağırmaya döndü. Şimdi kız kardeşimle bağıra bağıra sevişiyorduk. Bir süre kucağımda hoplatırken her yerini mıncırdım, tişörtünü çıkarıp attım ve meme uçlarını güzelce emmeye başladım, memelerini emdikçe gözleri zevkten kayıyordu.
-abii bunu hep yap
-neyi aşkım
-sikerken memelerimi em, aşırı iyi hissettiriyor
iyice yapışıp çiçeğimi resmen somurdum, bir anlık hışımla altıma alıp sikmeye devam ettim, bacaklarını etrafıma sarmıştı, vurdukça inliyordu ama canını çok yakmamaya çalışıyordum, bir ara kendimi kaybedip çok hızlandım ve bacaklarını omzuma aldım, şimdi minik ayaklarını öperek hatta yalayarak sikiyordum kardeşimi, onun da ikazıyla götü kızaracak kadar sert vurmaya başladım, yarrağı yedikçe evi çığlık çığlığa inletiyordu, yorulup geri çekildiğimde götünün kızarıklığını görünce bir an kötü hissettim,
-aşkım özür, kendimi kaybettim oyhh
-abii
-efendim aşkım
-abii, daha sert, daha sert sikkkk, mahvet beni...
Bütün o masum ve tatlı görünüşünün yanında Orkide’m ablalarından bile azgın ve sert seven biri çıkmıştı, Yıldız’ın tüm asiliğine rağmen soft seks sevip Orkide’nin o tatlılıkla çatır çutur ayı gibi sikilmek istemesi çok zıt ama çok zevk vericiydi, bunun da gazıyla kardeşimi kucaklayıp ayağa kalktım, arkasını çevirdim, göğsünün altından bir elimle, belinden de bir elimle kavrayıp sarmaladım, şimdi ayakta duruyor o da kucağımda oyuncak bebek gibi duruyordu, göt yanaklarını aramızda eze eze amına girip sikimi kıçına dayadım,
-götüne alabilecek misin prenses
-alamazsam parçalayarak gir
-ohhh ahhh
-agh, aghhhh, aghhhh, abiii sik kardeşinin götünü, parçala
Başı zar zor girse de gerisini ittirdikçe zor alabiyordu ama artık kendimi kaybetmiştim, Orkide’yi sikiyor değil de öldürüyorum sanırdı sesleri duyan, sırtını göğsüme yapıştırıp iyice sıktım ve zorlaya zorlaya güzel kardeşimin minik göt deliğinin en derinlerine vardım, şimdi ikimiz de nefes nefese kalmıştık, terle karışık saclarını ve alnını öptüm o da kafasını kaldırarak yaşlı ve sarhoş gözlerle bana baktı. Yavaş yavaş ileri geriye başladım yine, sonra götünün iyice kayganlaşmasının da etkisiyle istemsizce hızlandım. Onu sımsıkı tutmuş havada sallaya sallaya sikiyordum, şak şak sesleri her yeri kaplamıştı.
-ayh ayhhh, abi aghhh, abi seni seviyorum, abii ohhh sik beni, sik beniii, sikkkk...
-Orkide’mmm aşkımm
-abii, sik kardeşini, sik karınııı, artık benden başka kimse lazım değil sana, sadece bizi sikkk
-minik orospum benim
-götüm acıyor, aghg, ama çok zevklii, abim beni ne güzel sikiyorrrr
konuşmanın azgınlığıyla gittikçe hızlandım, Orkide’nin odasındaki boy aynasına bakınca görüntü daha da coşturdu. Ben 190’*** bedenimle ayaktaydım ve minik kardeşimi sarıp sarmalamış, kıpkırmızı etmiş sikiyor, ben sikerken yere değmeyen ayakları her vuruşumla birlikte sallanıyordu. Orkide’yi dolaba dayayarak sikmeye devam ettim ama sona yaklaşıyordum, delik çok dardı, tam o anda dolabın aralık kapağından gördüğüm bir şey dikkatimi çekti, Orkide’yi yere indirip götünden plop sesi eşliğinde çıktım, o şekilde ben onu bırakınca şaşkınca ayakta durmaya çalıştı ama bacakları titriyor ve apış arasından resmen su damlıyordu. Dolapta ekose bi etek ve gömlek vardı, Orkide’nin lise üniforması olmalıydı, bir çırpıda gömleği üstüne geçirdim sonra da eteğini beline sardım, fantezimi görünce gülümsedi.
-mezun olalı 2 sene oldu ama abim liseli sikmek isterse ben hep liseli kalırım abimm diyip ayrık bacaklarıyla peltek peltek yatağa çıkıp önümde domaldı, bir şey demeden girip belinden kavrayarak orospumu çatır çutur sikmeye başladım,
-ayh ahh sik abi, sikkk liseli kardeşini, seninim bennn, okuldaki yavşaklar Orkide’nin sahibi kim görsün, ohhh morart her yerimi
o öyle dedikçe
-Orkide’mmm, canım kardeşimmm
diye diye her yerini tokatlarla ve ısırarak morartmaya başladım, bir ara dayanamayıp yüzüne bile tokat çaktım ama gözlerinden zevki okunuyordu.
-ahgg, abicimm sik beni, bosalllll
-agh, boşalacam zaten, durrr delirecem
-gel abicimm amcığıma bosalllll
Ablamları hamile bırakmak çok zevkliydi ama Orkide bana bunlar için erken gibi geliyordu, annem de bu yaşlarda bana sahipti ve pekte iyi bir anne olamamıştı, ayrıca Orkide’nin bana olan sevgisinden emin olsam da kararından emin olana kadar özgür olmasını istiyordum, yine de onu hamile bırakma fikri çok çekiciydi, iki arada bir derede kalmış şekilde sikmeye devam etsem de son anda içinden çıkıp onu yatağa ittirdim sonra döllerim çıplak bacaklarına, eteğine ve gömleğin sırtına yağmur gibi yağmaya başladı.
-agh abi, ohhh yıkadın beni, sıcacık
-aghhh orospum benimm, abisinin yeni karısıııı
diye diye boşalmaya devam ettim, son damlaları hayran olduğum minik ayak tabanlarına boşalttıktan sonra yanına devrildim. Nefes nefese uzandık, öpüşmeye başladık.
-artik benimsinnn
-ben hep senindim abiii, sadece sen henüz sikmemiştin
diyip gülümsedi gülüşüne kurban olduğum, sonra ikimiz de ****** bir şekilde uyuya kalmışız.
Garajın salona açılan kapısında bir hareketlenme sezince arkama döndüm, Yıldız ablam kısa beyaz vanslar, *** şort ve kısa bi tişört giymiş beni kesiyordu.
-hayırdır işten gelmişsin?
-ohoo geldim, yıkandım, hazırlandım, sen de iyi hazırlanmışsın gerçi, haha
-eh güzel arabaya güzel bakimm
-eline sağlık küçük piçim benimm
diye gelip dudaklarıma hızlı bi öpücük kondurdu.
-yorgun musun?
-bugün daha iyiyim ama ablan hastaymış yazık, hiç onu yemekle uğraştırmayalım bi on dakikalık mesafede McDonald’s var gidip drive by dan hemen bir şeyler alalım Orkide’de aç hadi
deyip direksiyona geçti ben de ablamın soluna oturdum. Direksiyonların ters olması çok garip geliyordu, yol boyunca ablamla gülüşe eğlene günlük bir sohbet ettik, gerçekten huzurlu bir akşamdı. Bir süre sonra tek katli geniş otoparklı McDonald’ın önüne geldik, ablam arabayla pencereye yaklaşıp siparişlerimizi iletti, 10 dakika sonra paket paket hamburger ve patatesi kucağıma almıştım, paketleri tam arka koltuğun ayak kısmına yerleştiriyordum ki ani bir frenle araba sarsıldı, kafamı kaldırdığımda başka bir aracın ani bir manevrayla önümüzü kestiğini gördüm. Arabadan Francis ve 2 arkadaşı inip bizim arabaya doğru yürümeye başladı, önce şoför camına yaklaştı ve ablama bi laf attı. Ne konuştuklarını asla anlamasam da ablamın baya hararetli bir şekilde tartıştığını görebiliyordum.
-Abla iniyorum ben bu ibne dayağı hak etti.
-aşkım hayır nolur dur, bir şey demiyor, onun mizacı öyle, barışalım falan diyor
-Onu seni dövmeden düşünseymiş, bak zaten hırsımı alamadım...
-aşkım hayır bak nolur. Ona dönecek halim yok.
-abla bak zaten sen beni sevmediğini ve başkasını sevdiğini söylesen bile ben sana baskı yapmam, hayatından çıkarım ama bu ibne olmaz affetmene bile izin vermem, bir de yolumuzu kesmiş, delirtiyor beni
-Kenan saçmalama Allah aşkına, daha ne kadar sana aşığım dicem, halledicem ben bunu, göndericem bekle
deyip arabadan indi. Gergin gergin elemanın hareketlerini izliyor ama ablam konuştuğu için olduğum yerde duruyordum, bi on dakika kadar tartıştılar ama fitil tam olarak Francis yüzünden koptu. Ablam tam ona öfkeyle arkasını dönmüş arabaya yürüyordu ki Francis belinden kavrayıp ***** kendine çevirdi ve kafasını kaçıran ablamı ***** tutup öpmeye başladı, işte o an ablamı o şekilde gördüğüm ilk gece biriken öfkemin patladığı andı. Arabadan ne ara indiğimi anlamadan ikisinin yanında bittim, ablamı belinden çekip ***** tutulduğu ellerden kurtarıp geri ittim, sonra da Francis’i sersemletecek şekilde tam burnuna bir yumruk indirdim. Kattırt sesi resmen otoparka yayıldı, elemanın burnu mahvolmuştu, diğer iki arkadaşı koşarak üstüme atıldı, bir tanesine vurabildim ama öteki o ara beni kavradı diğer piçte karnıma bir iki yumruk geçirip beni düşürdü, bir ara ayaklanıp beni tutana geçirdim ama tam da o sırada Francis kalkıp yanağıma şaşırtıcı derece güçlü bir darbe indirdi. Sayı üstünlüğünden dayak yemeye başlamıştım, beynim dönüyordu, en son yerde tekmelendiğimi ve ablamın çığlıklarını hatırlıyorum sonra da ablamın elinde telefonunu tutarak onları uzaklaştırdığını. Sanırım onları polisi çağırmakla falan tehdit etmişti.
Francis ve diğerleri arabaya atlayıp kaçmaya başlayınca erkekliğe de bok sürdürmemek için hemen ayağa kalktım ama güzel dayak yemiştim, özellikle kollarla vücudumu koruduğum için tişörtten gözüken yerlerimde ve muhtemelen sırtımda morluklar vardı, dudaklarım ve burnum sağlamdı ama Francis’in yumruğu kesin gözümü ve çevresini morartmış olmalıydı. Ablam destek olup beni arabaya bindirdi, bir süre nefeslendik, tam o sırada ablam hüngür hüngür ağlamaya başladı, kendi halimi bırakıp onu teselli etmeye başladım.
-güzelliğim, aşkım ablam nolur ağlama yok bişey, iki sıyrık sadece, ben çok dayak yedim bişi olmaz
-ya aşkımm
diye sarıldı bana ama hala ağlıyordu.
-Bok gibi biriyimmm benim yüzümden oldu hep, sana bela ettim, aileme bela ettim
-abla ağlama bak bişi yok
-aptal bir orospu gibi bu piçin dediği her şeyi yaptım, kendimi düşürdüğüm duruma bak, keşke bana yapsaydı her şeyi de senden uzak dursaydı, delirecem öfkeden, çok üzgünüm ablacım, çok özür dilerim
-abla ağlama
-özür dilerim, özür dilerim...
Tam o an sinirlenip ablamın çenesine yapıştım. Şaşkınlıkla yaşlı gözleriyle yüzüme baktı, Yıldız’ım yıldızlar kadar güzeldi,
-sen hala dediklerimi anlamamışsın ablacık, ben bu aileye aşık olduğumu söyledim, sana aşık olduğumu defalarca söyledim, bu çok iyi sakso çektiğin ya da seni sikmek istediğim için uydurduğum bir cümle değil, sen benim ablamsın, benim kanımsın ve seni çok seviyorum, seninle geçirdiğim her an cenneteyim sanki, ayaklarının tabanlarından, sac tellerine her şeyine bayılıyorum ve senin için o Francis denen ibneyi de öldürürüm gerekirse gözümü kırpmadan ölürüm de anladın mı? Şimdi özür dilemeyi kes ve sunu kafana sok, sen, Asya ve Orkide benimsiniz, sizin için aldığım her darbe bana öpücük gibi gelir.
Arabada 1 dakika boyunca nefes nefese öylece kitlendik, elim ablamın tatlı yüzünü sıkıştırıyordu. Ablam bir an da göz yaşlarını silip üstüme çıktı, kucağıma oturup dudaklarıma yapıştı. Otoparkın ortasındaki arabada deli gibi öpüşüyorduk, bir yandan elleri boş durmuyor pantolonumu açmaya çalışıyordu.
-ablaaa
-erkeğim benimmm, seni çok seviyorum Kenan, hayatımda ilk kez aşık oldum, sana asla kıyamıyorum, seni hak edecek hiçbir şey yapmadım, şu hayatımı hep bok gibi yaşadım, sırf babamı kızdırmak için bulduğum erkeğin altına yattım ama seni tanıyana kadar hiç kimseyi gerçekten sevmedim.
Eliyle kalkmış olan sikimi dışarı çıkarıp bir çırpıda şortunu çıkararak beni içine aldı, sıcacıktı ve olayın anıyla kendimi zevkten kaybettim, kontrol daha çok ablamdaydı, arabayı gırç gırç sesleriyle sallaya sallaya üstümde deli gibi zıplamaya başladı, ben sadece ara ara tişörtü üzerinden memelerini elliyor, elimi belinde kaydırıyordum.
-ohhh erkeğim benim, canim erkeğimmm, güzel kardeşimmm, babamın yaptığı tek doğru şey sensin, o orospu evladının bize miras bıraktığı tek güzel şeysin, seni çok seviyorum Kenan, nolur ömrüm boyunca yanında olmama izin ver...
-sen benimsin, hep yanımda olacaksın...
-sadece seninimmm, yemin ederim sadece sana aitim, bundan sonra bu kızı yalnız kardeşi sikerr
-ohhh ablaaa
-gel aşkımm, gel yakışıklımm, ablanın içine boşalt döllerini, ablana gelll
anın ve açık alanda olmanın heyecanıyla kendimi kontrol edemeyip bu sözlerin üzerine boşaldım, ablam sadece dudaklarıma yapışıp hafif hafif titreyerek boşalmamın bitmesini bekliyordu, daha sonra şortunu çekip hiç temizlenmeden yanağıma bir öpücük kondurdu, eve doğru sessiz bir dönüş yolculuğu yaptık, kapıdan girdiğimizde
-nerde kaldınız ya öldük açlıktan!
diye bizi azarlamaya başlayan Asya ablam halimi görür görmez,
Kenannn noldu?
diye çığlık çığlığa yanıma koştu, bir de sarılıp onu sakinleştirmem gerekti. Odasından koşarak yanımıza gelen Orkide’nin de yüzü bembeyaz olmuştu...
-abi iyi misin? Noldu abicim?
Kanepeye çöküp
-bi durun kızlar
diye onları hafifçe azarladım, sonra da Yıldız öfkesinden ara ara İngilizceye dönerek diğer ikisine olanları anlatmaya başladı. Normalde günlerdir bana pek yanaşmayan Orkide kolumun altına girmiş bana sımsıkı sarılmıştı. Saçlarından yeşil elma kokusu yayılıyordu, güzel küçük kardeşimin her zerresi ayrı güzeldi, adını taşıdığı gibi o bir çiçekti, benim çiçeğim, saçlarını koklaya koklaya öpmeye başladı, ben öptükçe gülümseyip gözleri parlayarak bana bakıyordu. Her öpücükte sanki iyileşiyordum, Yıldız ablam olayı anlatmayı bitirdiğinde Asya ablam
-orospuu çocuğu Francis, benim kardeşime dokunur ha, ben de onu mahvetmezsem adım Asya değil
-abla dur sakin oll
desem de durulacak gibi değildi. Mahkemeden şundan bahsederek içeri gidip bir ilk yardım çantasıyla döndü ve yaralarıma pansumana başladı. Her yarama dokunduğunda üçü de sanki kendi canları yanıyor gibi irkiliyorlardı ama bir erkeğin yanında 3 tane melek kokulu, sut beyazı tenli Elf kızı olunca ve bunlar onun siktiği kardeşleri olunca acıya odaklanma zordu. Pansuman işi bitti, gecenin ilerleyen saatleri olmuştu, artık benim de olayları bir düzene sokmam gerekiyordu. Yıldız karşı kanepede oturmuş İngilizce olarak Asya ablama bir şeyi anlatıyordu, muhtemelen olayla ilgili bir şeylerdi.
Telefondan internete girip dönüş biletimi ayarlamaya başladım, zaten tarihi belliydi ama checkin yapmak gerekiyordu, hem vizem bitmek üzereydi hem de Francis’le dalaşa dalaşa kendimi ülkeden sınırsız kovdurma ihtimalimden korkmaya başlamıştım, kızları da onunla yalnız bırakma niyetim yoktu ama Asya ablama gerekirse koruma tutması için para verecek, 4-5 ay sonra işlemleri tamamlayıp hemen tekrar dönecektim. Orkide
-abi napıyorsun sen?
diye bana çıkıştı.
-bişey yapmıyorum Orkide’cim dönüş checkinini yapıyorum, 3 gün kaldı bilete.
Ben böyle deyince oda resmen buz kesti, ablamların konuşması da bıçak gibi kesilmişti.
-n… ne kadar kaldı dedin?
diye şaşkın bir sesle sordu Asya ablam
-abla konuşmuştuk ya nerdeyse 1 aydır buradayım, vizem bitmeden çıkmam lazım çok özleyecem sizi ama sabredelim, 5 ay sonra geri dönücem inşallah. Bi işleri rayına oturtsam yeter
-5 ay mı oha
diye çıkıştı Yıldız
-yaa abi hayır nolur gitme
diye Orkide yüzünü göğsüme gömdü, gözleri dolu doluydu..
-Kenan 1 ay mıydı tam vizen ablacım, ben gelişinin heyecanından dönüşünü hiç düşünmedim yaa
-evet ablacım doldu artık, ben eve yolcuyum
-ya öyle deme ablacımmm nolur senin evin burası
-ablacım siz benim evimsiniz zaten ama kanunlar belli üzülmeyi, hem belki ayarlar Türkiye’ye tatile gelirsiniz ben dönene kadar olmaz mı?
-ya bakarız da 1 gün ayrı kalamam ben senden 5 ay ne ya?
diye yakındı Asya
-abii nolur gitme, bi yolu yokmu ya, ben de gitmeni istemiyorum, nolur yalvarırım beni bırakma
dedi Orkide’m. Sarılıp iyice kucağıma aldım minik bebeğimi..
-Orkide’m, abisinin aşkı, gelicem geri söz
Orkide sessiz sessiz ağlıyordu şimdi, Yıldız’ın yüzünde bile çok üzgün bir ifade vardı.
-abla aslında benim aklımda bir fikir var ama Kenan ve siz ne düşünürsünüz ben bilmiyorum?
-ne gibi?
diye sordu Asya ablam.
-abla şey... biz nüfus kayıtlarında tr doğumlu değiliz zaten, eee Kenan zaten babamın nüfusunda değil, resmi olarak bizi kardeş kılan hiçbir şey yok, şey yapsak Kenan’da isterse, Kenan’la ben evlensem.
Bu laflar üzerine istemsizce gülmeye başladım...
-Yıldız ablacımmm evlenme teklifi diz çökerek yapılır yalnız
diye çıkıştım ona
-off sus şerefsiz, üzüntüden kafayı yedim, bi de benden dayak yeme, sana soran yok, kalmanın tek yolu buysa benimle sike sike evleneceksin
-okey, sakin
diye güldüm yine, Odadaki kimse bu fikre nedense çok şaşırmış gibi değildi.
-Yıldız düşünmedim mi abacım ben bunu sence, senin 2-3 defa karakol kaydın var, vatandaşlık için para karşılığı evlendiğinden şüphelenip senin yabancı evliliği yapman durumunda seni çok araştırırlar, eh yeterince araştırıp Kenan’ın bağlantısını bulurlarsa bu şansı tamamen kaybederiz, ben evlilik işini ilk kendim için düşünmüştüm. Kenan’la evleniriz onu burda tutarım diyordum ama Dan şerefsizi de İsveç vatandaşı normalde ve nişanlandığımız için eğer ikinci defa yabancı evliliğine kalkışırsam beni de araştırabilirler. Kaydı kuydu tertemiz bir evlilik yapması lazım Kenan’ın ama biz bunu yapamayız başka bişi düşünmemiz lazım
-niye başka bir şey düşünüyoruz?
diye öfkeli bir ses yükseldi kucağımdan
-Orkide’m neye kızdın?
-maşallah ablacım ikiniz de kendinizi düşünüp sonuca varmışsınız, kimse bana bir şey sormasın zaten! Madem böyle bi yol var niye kimse bana danışmıyor?
-Orkide’cim sen bunu dert etme abini bi şekilde burda tutcaz
diye açıklamaya çalıştı Asya.
-hayır ablacım, ben tutucam abimi burada, asıl siz endişe etmeyin! Bana teşekkür edersiniz sonra, benim kayıtlarım tertemiz, okul mezuniyetim sorunsuz, suç kaydım yok, ilişkim yok, ideal evlilik benim evliliğim, en kısa zamanda işlemlere başlayıp abimin vizesini uzatalım
dedi kararlılıkla. Ablamlar itiraz etmek için açtılar ağızlarını sonra da bu fikir nasıl akıllarına gelmemiş ona şaşırır gibi sessizleştiler. Muhtemelen Orkide’yi hep küçük düşünüyorlardı ama Orkide 20 yaşına girmek üzereydi. Orkide’de bunu destekler gibi kucağımda kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime dikti, ilk kez keskin bakıyordu, kendinden emin ve sahipleniciydi, o minik prensesin hırslı olduğunu görmek beni garip bir şekilde azdırmış sikim sem sert olmuştu, kucağımda oturan Orkide’nin pürüzsüz bacaklarına deli gibi baskı yapıyor olmalıydı ama Orkide hiçbir şey demedi, gözlerini ayırmadan bana
-sorun yok canım abicim, ben abimin karısı olacağım sen de hep yanımızda kalacaksın!
Yeni hayatımızın eşiğinde o geceyi planlar yaparak tamamladık. Ablamlar geceden bir sürü belge gerektiğini söyleyip bilgilerimi aldı, 3 gün içinde başvurunun bitmesi gerekiyordu. Sabah uyandığımda Yıldız ve Asya evde olmayınca bu yüzden şaşırmadım. Orkide yanağımdan öperek uyandırdı beni...
-günaydın güzellik
-günaydın canım abimm
deyip geniş ağzıyla gülümsedi
-ohh yerim
deyip ben de onu öptüm
-abicim hadi kalk artık sana kahvaltı hazırladım
Kalktım, Orkide Asya ablama göre daha basit bir aşçıydı, biraz sosis ve ekmekle karnımızı doyurduk, sonra ablamlarla telde konuşup durumu öğrendim, belgeler için Canberra’ya gitmeleri ve bir iki damga bastırmaları gerekiyordu çünkü Sydney’deki konsoloslukta sorun vardı.
-ablanla azcık yol çekecez ama sorun yok aşkım yarın ordayız, Orkide’yle
-tabi aşkım kusura bakma uğraştırıyorum sizi
-saçmalama yakışıklım, ablan seninle geçirdiği her dakikaya kurban olsun, sen bi yanımızda kal da her şeye değer aslanım benim
Telefonu öylece kapattık. Orkide’yle o sabah biraz dolaştık, hava sıcaktı ama Sydney’de parklar bahçeler çok güzeldi, Orkide bütün gün hayallerinden bahsetti, nasıl bir gelinlik sevdiği falan
-Orkide’m kusura bakma senin de hayallerini çaldık, ilk evliliğine konmuş olduk
-ne alakası var abicim benim gayet hayalimdeki gibi, hatta hayal kurarken senin kadar iyi bir erkekle evlenmiyordum...
-sonrakini iyi seçersin güzellik
-off abi sonrası deyip durma, hani sen onaylamadan kimseyle çıkamazdım
-ben onaylamam demedim ki aşkım düzgün biri olsun sadece
-düzgün erkekler çok sarmıyor abicim ben biraz çapkın seviyorum
-öyle miii, kimmiş bu çapkın
diye dalga geçtim
-sen tabiki abi kim olacak ahaha
-Orkide’m ne çapkınlığımı gördün?
-ay abi konuşturma beni...
-hayırdır kız bi aydır uslu uslu oturuyorum evde
-abi evde oturuyorsun da uslu değilsin, beni çocuk mu sanıyorsun?
Olay ciddileşince bi garip hissettim...
-Orkide abicim ne alaka?
Orkide bana kızgın olduğu zamanki gibi hafif kızardı,
-ya abi sen de ayni davranıyorsun, ben olaylara değil bana çocuk gibi davrandığınıza kızıyorummmm! Ablamlarla seviştiğini bilmek için dahi olmak mı lazım?
-...
-abicim yani... garip hissetme diyecem ama hissedeceksin. Sorun değil, ben de ilk başta çok ama çok şaşırdım ve garip hissettim ama sonra ne bileyim... zaten ben de sana karşı farklı hissediyordum ve ablamlara kızamadım. Önce Asya ablamın sana bakışlarını sezdim, o normalde erkeklere mesafeli ve soğuk davranır Dan’le bile nasıl sevişirdi çok şaşırırdım, mecbur gibilerdi birbirlerine ama Asya ablam sana dokunmak için deliriyor, her fırsatta yanında bitiyordu, bi de bi kere banyoda çıkardığın tişörtü koklarken yakalamıştım.
-ne?
-cidden ahahaha... tam onu sindirirken Yıldız ablamla ilişkin 180 derece değişti ki o çok garipti, yani Asya okey ama Yıldız’ı kendine aşık etmek... sadece seks sandım başta ama gözünü senden alamıyordu, sen olmayınca seni merak edip salak salak gülüyordu falan.
-Orkide’cim biz sana söyleyecektik...
-sorması ayıp ama ne zaman? O konuda çok kızgınım size...
-aşkım şey...
Öğleden sonra sıcağın alnında bu konuları konuşurken iyice gerilmiştim.
-özür dileriz aşkım sanırım seni küçük gördük, sanırım ablanlar sana karşı çok korumacı, garip hissetmeni istemedik..
-...
Orkide bu sözlerim üzerine baya sessizleşti, ben de çok zorlamak istemedim. Eve kadar onun scooterinde sessiz sessiz öylece geldik, aksam için bişiler sipariş ettik sonrasında da biraz tv izledik. Hava kararmıştı, Orkide’nin gönlünü almak istiyordum ama ne diyeceğimi de pek bilemiyordum, bu durum nasıl açıklanırdı ki?
-abi bu gece benim odamda uyur musun? Hep onlarla kalıyorsun.
Biraz duşundum ama usulca başımı salladım. Orkide’nin kokusu yine tüm evi kaplayıp beni mest etmişti ve odasında biraz konuşabilirdik. Odası çok tatlı bir odaydı, tatlı mobilyalar, makyaj eşyaları, elbiseler vs... mor duvarları vardı, ayı gibi Orkide’nin yatağına serildim, sonra Orkide yanımda üstünü değiştirmeye başladı, bana asla uzak davranmıyordu ama ilk kez bu kadar rahattı. Belini, bacaklarını iç çamaşırlı kalçalarını gördüm, sonra sutyenini çıkarıp minik memelerini bana bilerek gösterdi, oyalana oyalana geniş bi tişört giydi. Normalde bakmıyor gibi yapardım ama onu resmen ayı gibi izledim, rahatsız olmuşa benzemiyordu, Orkide’mden gözlerimi almak zaten zor olurdu.
-çoraplarını çıkar..
-efendim abi?
-yatağa gelirken çoraplarını çıkar prenses.
-t… tamam abicim de niye?
-ayaklarını da görmek istiyorum çünkü...
-şey... tamam abicim çıkarıyorum
Yavaşça çıkarıp attı çoraplarını. Ayaklarında oje yoktu ama şekli mükemmel 36.5 ayaklardı bunlar, memelerin ve güzel kalçasının altından bembeyaz ayakları da sikimi iyice dikti, o şekilde gelip yanıma uzandı, pikeyi üstümden atıp kollarımı açtım o da gelip sarıldı, bir süre öylece uzandık, saclarını koklayıp alnını öptüm.
-abisinin aşkı, seni kırdım özür dilerim. Daha düşünceli olabilirdim ama bizi affet, bu durum hepimiz için yeni...
-biliyorum abicim sadece garip hissettim kendimi, yani dışlanmış gibi...
-seni çok seviyorum aşkım ne dışlaması...
-evet sana çok kızdım ama aynı zamanda kızamadım da, bana sevgini gösteriyordun ama ablamlara azdığın gibi bana azmıyordun yani beni beğenmiyor demek ki onu suçlayamam diye düşündüm.
-o ne demek abicim
-yani ablamlarla sevişmek istiyor ama benle sevişmek istemiyor gibiydin ben de buna yordum, kızmamaya çalıştım ama sanırım kızdım, üzgünüm...
-Orkide sen benimle sevişmeyi istedin mi peki?
-yani ilk başta seni görünce sadece garip bi yakınlık hissettim, sonra bu his büyüdü, seni banyoda çıplak görünce falan... kocamandın, bir de sahiplenişin öpüşün, abicim demen. Ben babamı çok severdim ama o bana çok yaklaşmazdı, ben çok üzülürdüm, sen onun tersi gibisin, hiç olmadığı kadar iyisin, daha önce sevgililerim oldu ve bir iki kez seks de yaptım ama ne bileyim hiç senin banyodaki sırtını görünce ıslandığım gibi ıslanmamıştım...
-...
-özür dilerim abi... sonra ablamlarla ilişkini anlayınca daha da yükseldim ve kıskandım ama sen haklısın insan kime azacağını seçemez... kardeşin olarak seni çok seviyorum.
-ben de seni çok seviyorum Orkide, hatta tahmin ettiğinden çok daha fazla seviyorum. Seni görünce, bakınca resmen kalbim eriyor, o şekilli dudaklarına, geniş gülüşüne, minik gözlerine, her yerine bayılıyorum, saclarının kokusuna, çıtı pıtı vücuduna, tatlı ayaklarına, ojeli ellerine, şimdi abinle çok ciddi bir konuşma yapacaksın, buna hazır mısın?
-ş… şey, tamam abi, ne konuşması gerildim
-önce bir yanlış anlaşılma olmuş onu giderelim
deyip Orkide’yi belinden kavradım ve kucağıma oturttum. Ben sırt üstü yatıyordum o da sikimin üstündeydi, sikim kocaman olmuştu ve her kastığımda Orkide sikimin üzerinde yükselip iniyordu. Görüntü çok eğlenceliydi.
-şimdi abicim bu sana azmamış bi erkeğin siki gibi geliyorsa biraz yanılıyorsun
-abii
Orkide kızarmış ve nefesleri hızlanmıştı.
-senin o pürüzsüz çiçek bedenine ve ruhuna bayılıyorum küçük prenses ama ablanlarla ilişkimiz çok spontane ilerledi, ikisine de duygularımı ve şartlarımı belirttim onlar da olgun birer kadın olarak kabul etti, hatam seni olgun bir kadın görmemekti ama öylesin anlaşılan, senle de aynı konuşmayı yapalım ama sonuçları çok önemli okey mi?
-tamam abicim.
Elimi şortuna atıp bir çırpıda külotuyla birlikte çıkardım sonra da kendi şortumu çıkarıp attım. Şimdi çıplak sikimle arasında hiçbir şey yoktu, sikim yatay pozisyondayken üstüne oturttum, am dudakları hafifçe ikiye ayrılırken ayhhh diye inledi prensesim.
-Şimdi güzellik, öncelikle ablanları sikiyorum diye onlar benim fuck bodym olmuyor, bu işi böyle anladıysan kafandan ilk onu çıkaralım, ikisiyle de yaşadığım şey aşk, onları da seni sevdiğim gibi aşk ve ailevi duyguların karıştığı çok çok özel bir sevgiyle seviyorum, bu sevgiyi Dünya üzerinde sadece sana ve onlara duyabilirim, okey mi?
-okey abi
-şimdi ablanlarla şunu konuştuk, ben onların onlar da benim oldu, bu bir anlaşma, sevgililik hatta evlilik gibi, yani ben onları aldatmıycam onlar da beni, sadece birbirimize ait olucaz. Ben kıskanç biriyim, hele sizi kimseye veremem ama tabi siz benim olmak istediğiniz sürece geçerli bu, başka birine aşıksanız zorlama yok, güzel bir şekilde abi kardeş ilişkimiz sürer ancak sevişmeyiz çünkü o benim için sadece bana ait kadınlara yapabileceğim bişi...
-anladım abicim
-bu ömürlük bi anlaşma...
-peki şuan ablalarımı aldatıyor olmuyor musun?
-ikisi de senin ben de özel bir yerin olduğunu biliyor, seninle bunu konuşmadık ama onlar kalben anlaştığımız sürece ilişkimizin hangi konumda olduğunu umursamıyorlar, birbirlerini kabul ettikleri gibi seni de kabul etmeye hazırlar.
-...
-şimdi anlaşma şu Orkide’cik, sen de istersen karım olabilirsin, sana çok asığım ama henüz küçük sayılırsın, duyguların değişken, iyi düşün dünyada çok erkek var, evet sen çok güzelsin, karşına çok iyi erkekler çıkacak, başka bir aile kurabileceksin, bana ve ablalarına uymak onlar gibi benim aile soyuma devam zorunluluğun yok ama eğer istersen seni alacam onlar gibi karım yapacam, o saatten sonra benim sözümü dinleyeceksin, hayır dersen de şimdi giyinip mışıl mışıl uyuyacaz ve sen özgür kardeşim olarak istediğin hayatı yasayacaksın, bir daha bu konu hiç açılmayacak, iyi düşün prensesim
Orkide biraz nefeslendi, sonra yüzüme eğilip yavaş yavaş dudaklarımı öpmeye başladı. Kendi sevimli kardeşimin geniş dudakları beni hortum gibi içine çekiyor, resmen dudaklarından kiraz tadı geliyordu..
-mphh
-muahh Orkidem
-muahh muahh abicim
-ahh
-abi kocamansın ya
-yerim seni, sana kalktı
Yavaşça başını kaldırdı ve gözlerimin içine baktı...
-abi şartlarının hepsi kabulüm, cidden düşünmeme bile gerek yok, senden başka hiçbir erkek umurumda değil...
-ee
-ama benim de bir şartım var..
-söyle bakalım.
-beni öyle bir sikeceksin ki ablamlar gördüğünde hep hafiften kıskanacak....
-offf
diye inledim sikim iyice sertleşirken
-şimdi hayallerimi gerçeğe dökmenin ilk adımlarını atacaz ama önce şuna bi alıştıralım kendimizi
dedikten sonra kucağımda dikeldi, elini sikime atıp, yavaşça amına hizaladı ama ne kadar cesur dursa da biraz titriyor ve çekiniyordu. Onun benim minik prensesim olduğunu tekrar fark edip ona aşık oldum, iki belinden kavrayıp sertçe giriş kısmına başını dayadım,
-hazır mısın güzellik, abinin karısı olacaksın.
-off abi, hayallerimden iyiiii, hem resmiyette hem de gerdekte seninim
-ohh aşkım
-sen de benimsin abii, şimdi o koca şeyi içime doldurup beni senin yap
ahhh diyip biraz sikimi zorladım. Kocaman kırmızı başı Orkide’nin daracık amcığını yararken Orkide’nin gözleri geriye kaydı ve kasılarak kollarıma yapıştı,
-başı girdi abicim dayan az
-ağbiiiğ bu ne böyle yaaa
-çıkayım mı?
-sakın abi, asla, sakınnn, nolur çıkma
-Al o zaman
diye mırıldanıp, Orkide’yi kendime çeke çeke yarrağımı iyice derinlere soktum ve salyaları aka aka gözleri kaya kaya beni amının en derinliklerine alırken onu izledim,
-artık benimsin ufaklık ve delirecem amın sıcacık, kurbanın olayım sana, abisinin minik prensesi, agghhh
-abii, ölcem resmen, bu neee, sana en yakın eski sevgilim bile bunun yarısı kadardı heralde, uzunluk, kalınlık falan harikaaa
-ohh güzel kardeşimmm, minik Orkide'mmm, canim karımmm, o taytını yırtıp koklayarak ölmek istediğim amını sikiyorum şimdi..
-sik abi sikkkk, oyhh
deyip kucağımda hafif hafif hoplamaya başladı.
-Amım senindir, her şeyim senindir, lütfen ayhh, kendini affettir bana, beni de ablamları siktiğin gibi sik erkeğimmm, canım abimm
O hafif hafif hoplarken bir elim belinde diğeri bacağında ve hafiften çıplak ayağını okşarken ben de hareketlerimi hızlandırıp kardeşimi şap şap sesleri eşliğinde zıplata zıplata sikmeye başladım. Ritim harikaydı, resmen sanat eseriydi, gözlerimiz birbirine kenetlenmişken ilk kez ikimizde böğüre böğüre hızlanmaya başladık, anlaşılan gece uzun, zevk bol olacaktı.
Orkide’yi hoplattıkça çığlıkları artmaya başladı ve evin boş olmasının rahatlığıyla bağırmaya döndü. Şimdi kız kardeşimle bağıra bağıra sevişiyorduk. Bir süre kucağımda hoplatırken her yerini mıncırdım, tişörtünü çıkarıp attım ve meme uçlarını güzelce emmeye başladım, memelerini emdikçe gözleri zevkten kayıyordu.
-abii bunu hep yap
-neyi aşkım
-sikerken memelerimi em, aşırı iyi hissettiriyor
iyice yapışıp çiçeğimi resmen somurdum, bir anlık hışımla altıma alıp sikmeye devam ettim, bacaklarını etrafıma sarmıştı, vurdukça inliyordu ama canını çok yakmamaya çalışıyordum, bir ara kendimi kaybedip çok hızlandım ve bacaklarını omzuma aldım, şimdi minik ayaklarını öperek hatta yalayarak sikiyordum kardeşimi, onun da ikazıyla götü kızaracak kadar sert vurmaya başladım, yarrağı yedikçe evi çığlık çığlığa inletiyordu, yorulup geri çekildiğimde götünün kızarıklığını görünce bir an kötü hissettim,
-aşkım özür, kendimi kaybettim oyhh
-abii
-efendim aşkım
-abii, daha sert, daha sert sikkkk, mahvet beni...
Bütün o masum ve tatlı görünüşünün yanında Orkide’m ablalarından bile azgın ve sert seven biri çıkmıştı, Yıldız’ın tüm asiliğine rağmen soft seks sevip Orkide’nin o tatlılıkla çatır çutur ayı gibi sikilmek istemesi çok zıt ama çok zevk vericiydi, bunun da gazıyla kardeşimi kucaklayıp ayağa kalktım, arkasını çevirdim, göğsünün altından bir elimle, belinden de bir elimle kavrayıp sarmaladım, şimdi ayakta duruyor o da kucağımda oyuncak bebek gibi duruyordu, göt yanaklarını aramızda eze eze amına girip sikimi kıçına dayadım,
-götüne alabilecek misin prenses
-alamazsam parçalayarak gir
-ohhh ahhh
-agh, aghhhh, aghhhh, abiii sik kardeşinin götünü, parçala
Başı zar zor girse de gerisini ittirdikçe zor alabiyordu ama artık kendimi kaybetmiştim, Orkide’yi sikiyor değil de öldürüyorum sanırdı sesleri duyan, sırtını göğsüme yapıştırıp iyice sıktım ve zorlaya zorlaya güzel kardeşimin minik göt deliğinin en derinlerine vardım, şimdi ikimiz de nefes nefese kalmıştık, terle karışık saclarını ve alnını öptüm o da kafasını kaldırarak yaşlı ve sarhoş gözlerle bana baktı. Yavaş yavaş ileri geriye başladım yine, sonra götünün iyice kayganlaşmasının da etkisiyle istemsizce hızlandım. Onu sımsıkı tutmuş havada sallaya sallaya sikiyordum, şak şak sesleri her yeri kaplamıştı.
-ayh ayhhh, abi aghhh, abi seni seviyorum, abii ohhh sik beni, sik beniii, sikkkk...
-Orkide’mmm aşkımm
-abii, sik kardeşini, sik karınııı, artık benden başka kimse lazım değil sana, sadece bizi sikkk
-minik orospum benim
-götüm acıyor, aghg, ama çok zevklii, abim beni ne güzel sikiyorrrr
konuşmanın azgınlığıyla gittikçe hızlandım, Orkide’nin odasındaki boy aynasına bakınca görüntü daha da coşturdu. Ben 190’*** bedenimle ayaktaydım ve minik kardeşimi sarıp sarmalamış, kıpkırmızı etmiş sikiyor, ben sikerken yere değmeyen ayakları her vuruşumla birlikte sallanıyordu. Orkide’yi dolaba dayayarak sikmeye devam ettim ama sona yaklaşıyordum, delik çok dardı, tam o anda dolabın aralık kapağından gördüğüm bir şey dikkatimi çekti, Orkide’yi yere indirip götünden plop sesi eşliğinde çıktım, o şekilde ben onu bırakınca şaşkınca ayakta durmaya çalıştı ama bacakları titriyor ve apış arasından resmen su damlıyordu. Dolapta ekose bi etek ve gömlek vardı, Orkide’nin lise üniforması olmalıydı, bir çırpıda gömleği üstüne geçirdim sonra da eteğini beline sardım, fantezimi görünce gülümsedi.
-mezun olalı 2 sene oldu ama abim liseli sikmek isterse ben hep liseli kalırım abimm diyip ayrık bacaklarıyla peltek peltek yatağa çıkıp önümde domaldı, bir şey demeden girip belinden kavrayarak orospumu çatır çutur sikmeye başladım,
-ayh ahh sik abi, sikkk liseli kardeşini, seninim bennn, okuldaki yavşaklar Orkide’nin sahibi kim görsün, ohhh morart her yerimi
o öyle dedikçe
-Orkide’mmm, canım kardeşimmm
diye diye her yerini tokatlarla ve ısırarak morartmaya başladım, bir ara dayanamayıp yüzüne bile tokat çaktım ama gözlerinden zevki okunuyordu.
-ahgg, abicimm sik beni, bosalllll
-agh, boşalacam zaten, durrr delirecem
-gel abicimm amcığıma bosalllll
Ablamları hamile bırakmak çok zevkliydi ama Orkide bana bunlar için erken gibi geliyordu, annem de bu yaşlarda bana sahipti ve pekte iyi bir anne olamamıştı, ayrıca Orkide’nin bana olan sevgisinden emin olsam da kararından emin olana kadar özgür olmasını istiyordum, yine de onu hamile bırakma fikri çok çekiciydi, iki arada bir derede kalmış şekilde sikmeye devam etsem de son anda içinden çıkıp onu yatağa ittirdim sonra döllerim çıplak bacaklarına, eteğine ve gömleğin sırtına yağmur gibi yağmaya başladı.
-agh abi, ohhh yıkadın beni, sıcacık
-aghhh orospum benimm, abisinin yeni karısıııı
diye diye boşalmaya devam ettim, son damlaları hayran olduğum minik ayak tabanlarına boşalttıktan sonra yanına devrildim. Nefes nefese uzandık, öpüşmeye başladık.
-artik benimsinnn
-ben hep senindim abiii, sadece sen henüz sikmemiştin
diyip gülümsedi gülüşüne kurban olduğum, sonra ikimiz de ****** bir şekilde uyuya kalmışız.
20 days ago